Zamları kim yaptı?
İktidar zamları biz yapmadık derken, dar gelirli cebinden çıkanla şaşkın. Peki zamlar her şey neden bu kadar pahalı?
Eylül ayı ile başlayan değişim piyasaları sallamaya devam ediyor. Faizler indi, kur fırladı, ekmekten, elektriğe, benzinden kaleme her şeye büyük zamlar peş peşe geldi.
Zamlarla enflasyon patladı, vatandaş yoksullaştı, vergiler hızla artamaya başladı.
Dünya gazetesinden Alaattin Aktaş bugün köşesinde zamların gerçek nedenini yazdı ve neden? diye sordu
Son dönemdeki zamları eleştirenlere karşı geliştirilmeye çalışılan en gözde savunma şu: "İyi ama tüm dünyada enerji fiyatları artıyor; dolayısıyla Türkiye’de de akaryakıt ve elektrik fiyatlarının artması kaçınılmaz.”
Bunu söyleyenler güzel söylüyor, ağızlarını doldura doldura söylüyor da, gerçeği tam dile getirmiyor diyen Aktaş yazısına şöyle devam ediyor.
"Doğru, tüm dünyada ham petrol fiyatları artıyor, tüm dünyada doğalgaz fiyatları artıyor. Türkiye de enerjide dışa bağımlı, elektrik üretimimizin yaklaşık üçte biri doğalgaza dayalı. Kullandığımız petrolün neredeyse tümünü ithal ediyoruz.
BAKIN MALİYET NASIL ARTIRILDI?
Başlıkta “maliyet nasıl arttı” demiyorum, “artırıldı” kelimesini özellikle kullanıyorum. Çünkü biz ne yapıp ettik ve maliyetin artması sonucunu verecek adımlar attık.
Türkiye ekonomisindeki genel kötü gidiş son dört-beş ayda zirveye çıktı. Bunun tek nedeni var; faizi indirip kuru zıplatmamız! Hiç başka neden aramayın!
Eylül ayında yüzde 19 olan faizi aşama aşama yüzde 14’e çektik, dolar 8.50’lerden 18’in üstüne fırladı, daha sonra türlü enstrümanları devreye sokarak kuru 13.50 dolayına sabitledik. Ve kur yayının her geçen gün biraz daha gerildiğini de biliyoruz. Çünkü kur buralarda yapay olarak duruyor, herkes bunun farkında. Gelelim maliyeti nasıl artırdığımıza...
Her şey çok net. Geçen yılın eylülünden bu yılın şubatına petrolün varili yüzde 33 arttı. TL hiç değer yitirmese bile akaryakıta bu dolayda zam gelmesi kaçınılmazdı.
Beş ayda yüzde 33’ü petrol fiyatındaki artıştan, yüzde 12’si de kur artışından kaynaklanmak üzere ham petrolün maliyetinde yüzde 49 dolayında artış olurdu. Hadi biz yüzde 50 diyelim...
Dolayısıyla eylüldeki akaryakıt fiyatları yüzde 50 artar ve bugünlerde benzin ve motorini yaklaşık 11 liradan, otogazı da yine yaklaşık 8 liradan kullanabilirdik.
Türk halkı akaryakıtın litresine “normal koşullarda olması gerekene göre” yaklaşık 4 lira daha fazla ödeme yapıyor.
Ne uğruna?
Enflasyon düşecek diye faizi indirdiğimiz için!
O 4 lira tüm vatandaşların cebinden her alışverişte kuruş kuruş çıkıyor.
Sonra da tutuyor temel gıda maddelerinde KDV’yi indiriyoruz. Böylece ucuzluk sağlayabileceğimizi sanıyoruz.
Akaryakıtın litresi 4 lira daha ucuz olsaydı ne KDV indirimine gerek kalırdı, ne başka düzenlemeye.
...
Sonuçta faizi indirmekle kendimiz ettik, kendimiz bulduk!
Ama soru hala yanıtsız:
Neden?
Alaattin Aktaş / Dünya